Beden ve Zihin İlişkisi:
Nasıl Geliştirebileceğinizi Öğrenin

Zihniniz konuştuğunda, bedeniniz bunu gösterir. Aşka tutulduğunuzda hissettiğiniz o tatlı çarpıntıları ya da iyi bir haber aldığınızda coşkuyla sıçradığınız o anları düşünün. Tüm vücudunuz canlı bir enerji topuna dönüşür! Ancak öte yandan, hoş olmayan durumlar da sizi rahatsız edebilir. İştahınızı kaybedebilir, kendinizi nefes nefese bulabilir ve hatta gizemli ağrılarla karşılaşabilirsiniz. Her şey birbirine bağlı. Bu zihin-beden iletişimini, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle anlamak, dengeyi bulmanın anahtarıdır. Bu gizemli kodu çözdüğümüzde, özlemini duyduğumuz uyumu geliştirebiliriz. Başlayalım mı?

İnsan biyolojisinin bir çırpıda anlaşılamayacak kadar karmaşık ve farklı disiplinleri bir araya getiren bir alan olduğuna şüphe yok. Ancak, bilimsel, psikolojik ve insani perspektiften bazı temel kavramları öğrenmek, yaşam önceliklerimizi nasıl yeniden sıralayacağımız ve böylece dengeyi nasıl geliştireceğimiz konusunda farkındalık kazanmamıza yardımcı olabilir. Öyleyse, gelin şimdi beden-zihin ilişkisinin ne olduğunu görelim!

Oksitosine ve "Vitamin Ahalisine" Merhaba Deyin

Pek çok kişi "sarılma ya da sevgi hormonu" olarak anılan oksitosini duymuştur. İspanya'nın en tanınmış psikiyatristlerinden biri olan ve çok satan "Vitaminini Bul" kitabının yazarı Doktor Marian Rojas Estapé, "oksitosinin vücudunuz tarafından salgılandığı tüm anların insan bağlarının gelişimiyle bağlantılı olduğuna" dikkat çekiyor.¹ Harvard Health Publishing'in "Oksitosin: Aşk Hormonu" başlıklı bir makalesine göre,² bu hormon dokunma, müzik ve egzersiz yoluyla da salgılanıyor.

Sevdiklerimizle iletişim kurmak kulağa oldukça bariz gelse de, gerçek şu ki birçok insan hala kendini yalnız ya da robotik bir varoluşa hapsolmuş hissediyor. Robotlar gibi yaşadığınızı, işleyen ama kendi duygularınızdan ve farkındalığınızdan tamamen kopuk olduğunuzu hayal edin bir an için. Bu, pek çok kişinin karşılaştığı yaygın bir sorundur. Ama Dr. Rojas buna yanıt olarak mükemmel bir konsept geliştirmiş: "Vitamin ahalisi". Bu özel kişiler yakın arkadaşlar, aile üyeleri ve hatta işyerinde size yardımcı olan meslektaşlarınız arasından çıkabilir. Oksitosin salgılanmasını artıran ve gerginliği azaltan bu kişiler, başkalarının zorlukların ve en karmaşık tehditlerin üstesinden gelmesine yardımcı olurlar.³ En basit ifadeyle, vücudumuzun düzgün çalışmasını sağlayarak farklı yaşam senaryolarıyla mücadele etmemize yardımcı olurlar. Bu kişilerle ilgili olarak "vitamin" teriminin kullanılması da bundandır.

Dr. Rojas kitabında "içten bir kucaklaşma, zor bir zamanda kortizol artışına dur diyebildiğini; kendinden emin bir bakışın güçlüklerin üstesinden gelmek için cesaret verebildiğini; ve birkaç cesaretlendirici sözün dışlanmışlık hissini kırabildiğini" vurgulamaktadır.⁴

Kortizole Veda Edin ve Farkındalığa Sıcak Bir Hoş Geldin Deyin

Oksitosin iyi olma haliyle bağlantılıyken, kortizol bunun tam tersidir. Stres hormonu kortizol, endişe veya tehdit durumlarında salgılanır. Kortizol vücudumuz için temel bir madde olmasına rağmen, aşırı miktarda salındığında oldukça zararlı olabilir.⁵ Yazar, "insanların sürekli teyakkuzda yaşamak üzere tasarlanmadığını" ve özellikle kanımızdaki kortizol seviyelerinin sürekli olarak yüksek seyretmesinin bu açıdan sıkıntı yarattığını belirtiyor. Sürekli olarak tetikte olmanın vücudun enflamasyonu düzenlemekte zorlanmasına neden olduğunu ve bunun da insanları enfeksiyonlara ve hastalıklara daha yatkın hale getirdiğini belirtiyor. "İnsanlar farkına bile varmadan vücutları şişmiş bir şekilde sokakta yürüyorlar" diyor. “Ayrıca kortizol zehirlenmesi saç dökülmesi, göz titremesi, gastrointestinal sistem ve tiroit bozuklukları ve diğer fiziksel hasarlara neden olabilir".⁶

Kortizolün etkilerini derinlemesine incelemek, bu konudaki sayısız araştırmayı gözden geçirmek için saatler harcamayı gerektirebilir. Ancak önemli olan kortizolün vücuda gönderdiği sinyalleri anlamaktır. Örneğin, farkındalığı sağlayabilir ve yardım isteme zamanının geldiğini anlayabilirsek hem bedenimiz hem de zihnimiz bize teşekkür edecektir.

Aslında, bu zihin ve beden bağlantısının farkında olmak sadece ilk adımdır. Duygularımızın ve eylemlerimizin farkında olduğumuzda, beynimizi yeniden yapılandırma ve önceliklerimizi yeniden düzenleme gücünü elde ederiz. Diğer bir deyişle, düşüncelerimizi değiştirmeye başladığımızda gerçekliğimizi de değiştirmiş oluruz^.7

Yaşam Karenizi Çizin ve Dengeyi Geliştirin

Doktor Joseph Maroon dünyaca ünlü bir beyin cerrahı ve bir Ironman triatletidir. Kırklı yaşlarındayken, onu bir süreliğine beyin cerrahisini bırakma noktasına kadar getiren depresyona sürükleyen bir dizi kayıp ve sıkıntı yaşadı. Bir süre sonra, çalışma arkadaşlarından biri onu koşuya çıkmaya ikna etti. Yavaş yavaş başladı. Zaman içinde yüzme ve bisikleti de rutinine dâhil etmeye başladı ve sonunda sağlığına yeniden kavuştu. Bir süre sonra zihin-beden-ruh bağlantısı konusunda deneyimli bir uzun yaşam uzmanı oldu. Birinci Kare: Dengeli bir yaşam için basit bir rehber adlı kitabında Maroon, insanların yaşamlarının dört bileşeni dediği bir yapı üzerinden dengeyi geliştirmeye odaklanıyor. Kitabında iş, aile ve sosyal yaşam, fiziksel ve ruhsal sağlık konularını bir karenin dört kenarına atıfla irdeliyor. Kenarların her birinin uzunluğu, o bileşene verilen önemi ve harcanan zamanı göstermekte. ⁸

Kareyi çizmek, insanları kenarların 90 derecelik açı oluşturup oluşturmadığını görselleştirmeye teşvik eder. Tablo böyleyse, önceliklerin dengelendiği ve dolayısıyla esenliğe ulaştığınız söylenebilir. Öte yandan, kare yamuğa veya başka bir dengesiz şekle dönüşürse öncelikler sıfırlanmalıdır.⁹

Bu kadar basit bir egzersiz zihin-beden bağlantısını onarmanın ilk adımı olabilir! Öyleyse gelin bunu deneyelim. Buda'nın da bilgece dediği gibi, "bedeni sağlıklı tutmak görevimizdir... Aksi takdirde zihnimizi güçlü ve berrak tutamayız".

Haydi siz de kendi karenizi çizin ve nasıl bir şekil elde ettiğinizi görelim. Hayatınızdaki "vitamin ahalisi" kimler? Dünyanıza nasıl bir pozitiflik ve canlılık getiriyorlar? Mia^® Topluluğu ile bağlantı kurun ve zihin-beden bağlantısı deneyimlerinizi paylaşın!